hanımelinden dokunmuş geceyi
çıkarttım üzerimden
derim-den yırtılmış
elbiseyi soyar gibi..
makyajımı perdeye
düşlerimi üzerine sildim
balkona çıktım
upuzun parmaklarından kavradım seni
başımı
sırtına
dudaklarımı hücrene çeperledim
gözbebeklerinden
doğru sevdim seni
denize kayan bakışlarını tuttum
kokunu kokuma serpiştirdim
yüzünü çevirdim
öptüm seni..
bir kaç yüzyıl öncesinden tanıdık
sesin
-kırıldı
döküldü üzerime
sesin haritadaki çıkmaz sokak gibi
mıhladı beni
sesin
ek yerlerimden parçalı bulutlu
sesin
bakışlarından buğulu
ah
yüzüne çok yakışan o sesin..
o kadar çok öpersem
sanki
sen döküleceksin dudaklarımdan
o kadar çok öpersem
sanki
sen de öpeceksin beni..
yeteri kadar beklersem
kapıdan girivereceksin
yeteri kadar beklersem
tekrar açılacak
açık hava sinemaları
yeteri kadar beklersem
bu şehrin
iç denizi yükselecek
yarıp asfaltları
ve
sen
benim
-ile'm
-kadar'ım
-dahi'm
kipsiz zamanlarım
tutkalım
olacaksın
yeteri kadar beklersem..
11 yorum:
oov çok güzel..
tebrikler!
teşekkürler..
al benden de o kadar.
yeteri kadar o kadar..
sonuçta işte
yeteri
o
...
yeteri bekledim ben o kadar,
geldi de sonradan.
geldi, "yeter" dedi.
işte o kadar!
işte
o...
hiç bir kadar yeter olmayacak benim bekleyişime.. kefaretim ödemekle bitmeyecek.. ama olsun yeteri kadar beklersem..
Daha şiddetli olabilirdi.
beklemek; yeter! dedirtinceye "kadar" sabretmek işi... yapabilirsen ne mutlu...
yapamayacağımı düşünmek dahi istemiyorum.. bekleyemeyeceğime bir an dahi inanmıyorum.. yeter'i ben demeyeyim..
enfes =) elinize sağlık.
teşekkür ederi hazel..
Yorum Gönder