dur

bak yıkılıyor
etrafımda
her şey,
yığılıyor üzerime
sanki tüm şehir!
kırılan camlar giriyor
retinama,
göğsümü yarıyor
elektrik direkleri...
sokağın
bütün
lambaları,
ayaklarımın altında!
sarmaşıklar,
kollarımın
filistin askıları..
kaçmak yok kaçmak imkansız
kaçamaklara kapalı
bu talanı içimin.
içerimde bir sancı
kanımın tadı
sokaklara
dağılıyor
ah  gecenin
tüm aktarları
şamanlara veriyor
gerekli otları
kazanlarca ilaç kaynıyor
yaralarımın üzerini
kaynar merhemler kaplıyor!
yaşatacaklar beni
sonra tekrar başlayacak
üzerimden
şehir
yağması...
gözlerimde
yaş yok
ağlamıyorum bile
ama bu tarifsiz sancı,
ağrı..
ciğerimde
nefes yok
bacaklarımda hacet yok yürümeye
kaçmak imkansız
kaçmak yok
kaçamaklara kapalı
bu sancı..
sanki
çağlar boyu
yatıyorum savaşarak olduğum yerde,
şehir
aynı
teranede..
sürekli yerle bir
sürekli yer içerimde
sürekli asfalt
sürekli her şey
yığılıyor
üzerime..
gene şamanlar
etrafımda ayinde..
sesim de çıkmıyor ki bağırayım,
inliyorum sadece
inim
oluyor
tüm şehir..

şehir cereyana tutuluyormuş gibi
titreyen parmaklarımda,
şehir kavruluyor
kurumuş dudaklarımda.. bir yudum su!
bedenim yığın
şehir kıyım..

bitsin artık!
sonlanmıyor döngüsü..
dayancım da kırılmıyor
bir türlü!

içerimden
sürekli yalvarıyorum
tutman için
elimi..
sanki sen tutsan
geçecek
şehrin deliliği..

ama
sen de şehirdesin
şehrin tam göbeğinde,
yarıyor caddeleri
elinde hoyrat savrulan kırbacın,
sen ediyorsun şehri talan,
sen salıyorsun üzerime tekrar tekrar şamanları..

elimi tutman için yalvarıyorum,
sökmen için şu sarmaşıkları..

dur
ben
sadece
seni
sevmiştim
ya..
dur tamam elimi de tutmasan olur,
bakmasan da olur yüzüme..
bırak şehri
bırak
kendine..
dur yeter
bitsin artık
bu sancı..

ben sadece
tesadüfen rastladım sana
ötesi yok,
dur tamam sarmaşıkları da bırak
kalsınlar üzeirmde..
sade gönderme artık
beni iyileştiren şamanlarını..

hemmikrobum
hemaşımolma gayrı..

bırak artık
dursun
artık
bu
ağrı..

Hiç yorum yok: