mahalle

bu mahallenin kendisinden bile
yaşlı
yaşayanları

bu mahallede her ezana
en az bir cenaze düşer kalkacak
ve mahallenin
en çok içen adamları
 her cenaze de
en az bir kere
ayılmayı denerler

bu mahallenin çingene insanları
sokaklarıyla dansederler
ve hayat
dışarıdan akıp gider
uğramaz buraya
burada hayatın
kendi dinamiği var
dokunmaz insanlara

bir önemi yok az ötede doğumlar olmuş
yıkımlar olmuş
şehir kehribana kesmiş
önemi yok

bu mahallede
düzen başka işler
kemikler başka
sesler başka
kaldırımlar başka biçim
üzerinde yürünmez

bir ucundan gün doğarken atılan o kahkaha
dalga dalga örter
kapıları
son lambada sönerken
oturup meydanlık yerinde
saatin altına
herkes salar
eteklerinde ki taşları

bir el şaklar
bir ses gelir derinden
ilk isyanıdır güne
geceinsanlarının

başlar yaslılar şarkı söylemeye raks etmeye
çözülür
tutsaklıklar
çözülür aşklar
çözülür
hasret
çözülür ihanet
kahpelik
inançlar çözülür
yaşam
dökülür

ayrışır gerçek ile düş birbirinden
sonra ki ilk cenazeye kadar
şakır gök bile

aksak ritm, boğuk ses
dağılır açık pencerelerden sarkan tüller içerisinde
dağılır benim de mahalle kadar yaşlı sesim

bilmem kaçıncı cenazeme kadar
mahalleyi hatmederim
sonra bir ölür
bir
dirilirim

ateş yanar orta yerde
şişeler kırılır
kırılır tutsaklığım
kırılır sevdam
kırılır hasret
kırılır ihanet
kahpelik
inançsızlığım kırılır
yaşam

gelir girer yine içime

ben güne başlarım..

3 yorum:

Caner dedi ki...

Yazdıklarını okumaktan büyük keyif alıyorum.
Hayranlık duyuyorum.

Hep yazasın.

¿NrN? dedi ki...

hayranlık ne kadar naif bir kelime.. ben iyi yazanlara diş biliyorum..

teşekkür ederim..

Unknown dedi ki...

Doğru yoldasın bile dişlerini.